Harry Potter RPG
Hoşgeldiniz!

Hogwarts'ın gizemli havasına kapılmak ve yadigarları bulmak için sen de durma!
Üye ol veya Giriş Yap!
Harry Potter RPG
Hoşgeldiniz!

Hogwarts'ın gizemli havasına kapılmak ve yadigarları bulmak için sen de durma!
Üye ol veya Giriş Yap!
Harry Potter RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Okulun içinde üç yadigarlar...Güçlü ve gizemli...Kim kazanacak iyiler mi? kötüler mi?
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Cornelia Scarlett

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cornelia Scarlett




Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/11/10

Cornelia Scarlett Empty
MesajKonu: Cornelia Scarlett   Cornelia Scarlett I_icon_minitimePtsi Kas. 29, 2010 12:53 am

Bu hafta Alina için çok zor geçiyordu. Heyecandan doğru düzgün uyuyamamıştı. Çok yorgundu ama artık dayanması gereken son üç gün vardı. Üç gün sonra yeteneklerine, özel güçlerine kavuşacaktı. Tabi bir özel gücü varsa.. Çok mutluydu. En azından özel gücü olma ihtimali vardı. Bu ihtimal %25 bile olsa umutluydu. Sonunda on sekiz yaşını dolduruyordu. Aslında bu zamana kadar en çok istediği şey insan olmaktı. İnsanlar gibi dünya da yaşamak istiyordu. Ama maalesef insan değil miyasiydi ve dünya da değil jüpiter de yaşıyordu . Bu zamana kadar bundan rahatsız olsa da elinden gelen hiçbir şey yoktu. Alina da artık bunları kabullenmişti. Yatağında bağdaş kurup oturdu. Odasına bir göz attı. Yeni uyanmış uyku sersemi bir halde yatağında yatan Melanie’yi gördü. Hafifçe gülümsedi. Odasını çok seviyordu. Bu odayı arkadaşı Melanie ile düzenlemişlerdi. Birlikte kalıyorlardı. Duvarları açık mavi, dolapları krem, yatakları ise beyaz ve kırmızı renklerle süslenmişti

Etrafa bir göz attıktan sonra yatağından kalktı ve dolabına yöneldi. Üzerine giyebileceği güzel, üzerinde desenler bulunan, yarım kollu, mavi bir badi ve altına giymek için siyah bir kot aldı. Duş almak için banyoya gireceği sırada arkasına döndü ve halen yatağından kalkmamış olan Melanie’ye baktı. “ Hadi tatlı cadı kalk artık. Bugün yapmamız gereken çok iş var." dedi. Alina Melanie’ye cadı diye seslenirdi. Melanie ilk başlarda böyle söylemesini istemese de sonradan alışmıştı ve cadı kelimesini sevmeye başlamıştı. Melanie ne kadar uyumak istese de işleri olduğunu biliyordu. Yorgun olmasına rağmen “ Tamam kalkıyorum. Hemen hazır olurum. Sen de çabuk ol.” dedi. Alina başını tamam anlamında yukarı, aşağı salladı ve banyoya girdi.

Melanie, Alina banyoya girdikten sonra o da hazırlanmak için yatağından kalktı. Hazırlanmadan önce yatağını toplamaya karar verdi. Yatağını düzelttikten sonra Alina’nın yatağını gördü ve Alina’ya kıza kıza da olsa onun yatağını da topladı. İşi bittiğinde hazırlanmak için dolabına yöneldi. Dolabından kırmızı beyaz, boyundan bağlamalı, en sevdiği elbisesini aldı ve giydi. Bu elbise ona çok yakışıyordu. Elbiseyi giyindikten sonra Alina da banyodan çıktı. Çıktığında ilk etrafa sonra Melanie’ye baktı ve “ Yatağımı topladığın için sağ ol cadım. Ayrıca çok güzel olmuşsun.” dedi ve gülümsedi. Melanie de “ Evet topladım ama bir daha kendin toplarsan sevinirim. Ayrıca sende çok güzel olmuşsun.” dedi ve saçlarını taramak için banyoya girdi. Saçlarına ne yapacağına karar verememişti. Melanie’nin saçları siyah, düz ve beline kadar geliyordu. Alina’nın saçları da açık kumral, hafif dalgalı ve sırtına kadar geliyordu. İkisinin de saçları çok güzeldi. Melanie en sonunda Alina gibi açık bırakmak istemediği için dağınık topuz yapmaya karar verdi. Saçıyla işi bitince hafif bir makyaj yapıp banyodan çıktı. “ Alina ben hazırım. Hadi kahvaltıya inelim.” dedi. Alina da “ Tamam.” dedi ve ikisi de çantalarını alıp odadan çıktılar.

Alina burada eğitim alabildikleri için kendini şanslı buldu. Herkes sarayda özel öğretmenlerden ders alamıyordu. Sarayda kalmak bile özel olduklarını gösterirdi ve Alina ne kadar Miyasi olmak istemese de burada olmaktan mutluydu. Kolidor da bunları düşünerek yemek salonuna gittiler. İçeri girdiklerinde ikisi de etraflarına bakındı. Melanie arkadaşları Kate ve Alice’i masada otururken gördü. Melanie ve Alina da kahvaltı etmek için istedikleri yiyecekleri alıp onların masasına doğru ilerlediler. Alice bunların geldiğini görüp gülümsedi ve “ Hoş geldiniz kızlar. " dedi. Alina da “ Hoş bulduk.” dedi ve Alice’nin yanına oturdu. Dördü birlikte kahvaltılarını yaptıktan sonra Alina “ Kızlar benim balo için kıyafet almam lazım. Kim benimle gelmek ister ? " diye sordu.
Melanie “ Ben gelmek isterdim ama balo yapılacak salonu düzenlemem gerekli. O yüzden gelemem.” dedi.
Alice “ Ben gelirim.” dedikten sonra Kate de " O zaman siz gidin ben de Melanie’ye salonda yardım edeyim." dedi.
Melanie " Teşekkürler Kate ama gitmek istiyorsan sende git. Ben tek başıma yaparım merak etme." dedi.
Kate “ Hayır seninle kalıyorum ben.” dedi ve gülümsedi.
Alina “ Tamam o zaman siz kalın. Alice hazırsan bizde gidelim.” dedi. Alice gülümsedi ve “ Tamam, ben hazırım. Hadi gidelim.” dedi ve ikisi de masadan kalkıp gittiler.

Melanie ile Kate kızlar gittikten sonra onlarda masadan kalktılar ve büyük salona doğru yürümeye başladılar. Büyük salona çıkan koridorda giderken çok güzel planlar kurdular. Melanie etrafın pembe, beyaz, mavi ve kırmızı tüllerle süslenmesini istedi. Bunun için Kate ile beraber çıkıp gerekli alışverişi yapmak için yola çıktılar. Yolda giderken etrafa bakınarak ve gülümseyerek ilerlediler. Melanie ile Kate çok eğleniyorlardı. Bir ara Melanie, Kate'e dikkat etti. Gerçekten güzel bir kız olduğunu düşündü. Koyu kahve saçları, hafif esmere kaçan teniyle çok güzel uyum sağlıyordu. Üstündeki sarı elbise ve at kuyruğu yaptığı saçları onu daha da güzel göstermişti. Melanie, Kate'nin seslenmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Kate " Hadi Melanie tülleri seçmeni bekliyoruz. " dedi ve Melanie şaşkınlık içinde etrafına bakındı. Bir dükkanın içerisindeydi. Her yerde renkli renkli tüller vardı. Etraf krem tonundaydı. Melanie hafifçe gülümsedi ve satıcıya döndü. İstediği herşeyi teker teker söyledi ve satıcı da istediği her şeyi verdi. İstediklerini aldıktan sonra Kate ve Melanie geri saraya dönmek için yola koyuldular.

........................................................

Alina ile Alice masadan kalktıktan sonra en sevdikleri mağazaya gidip kendilerine elbise baktılar. Alina kırmızı, etekleri siyah tüllerle süslenmiş bir straplez elbise beğendi. Alice de mavi, boyundan bağlamalı, kırmızı güllerle süslenmiş bir elbise beğendi. İkisi de beğendikleri elbiseleri alıp saraya doğru yürümeye başladılar. “ Elbisen çok güzel Alina. Doğum gününün en güzel kızı sen olacaksın.” dedi ve gülümsedi. Alina da “ Sağ ol Alice ama biraz abarttın. Benim dışımda beş kişinin daha doğum günü olacak ve eminim onlar benden daha güzel olurlar.” dedi. “Alina sana söylüyorum görürsün. En güzel sen ve Melanie olacaksınız. Ayrıca ne kadar da şanslısınız. İkinizde aynı gün doğmuşsunuz.” dedi. Bunun üzerine Alina “ Evet bu konuda çok şanslıyım.” dedi ve bir daha ikisi de konuşmadan saraya doğru ilerlediler.

Melanie tüllerle etrafı süslerken, Kate de ışıkları ayarlıyorlardı. Bu sırada Alice ve Alina aldıklarını odalarına bırakıp salona indiler. Melanie geldiklerini görünce “ Hoş geldiniz.” dedi. Alice “ Hoş bulduk. Size yardıma geldik ne yapabiliriz ?” diye sordu. Melanie “ Müzikleri ayarlayabilirsiniz.” dedi. Bunun üzerine Alice ve Alina müzikleri ayarlamaya başladılar. Alina bunu yaparken hiç zorlanmamıştı. Müzikle uğraşmayı çok seviyrdu. Bir de yardım eden Alice olunca çok daha fazla eğlenerek yaptılar.

İşleri bitince hepsi çok yorulmuşlardı. Birbirlerinden ayrılıp odalarına çıktılar. Alina ve Melanie odaya geldiklerinde sırayla duş aldılar. İlk önce Melanie, ardından Alina duş almak için banyoya girdi. Alina duştan çıkınca Melanie “ Alina ben akşam yemeğine inmiyorum. Çok yoruldum. Hemen yatacağım.” dedi ve yatağına uzandı. Alina da “Tamam. Bende bir şey yemek istemiyorum. Benim de çok uykum var, yatıyorum.” dedi ve o da yattı. İkisi de yatar yatmaz hemen uyudular.

---------------------- 2 gün sonra ------------------------

Melanie odalarının kapısının çalınmasıyla gözlerini araladı. Uyku sersemi bir halde kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında Alice ve Kate gelmişti. Alice şaşkınlıkla “Halen uyanmadınız mı? Hadi acele edin. Doğum gününüzün başlamasına bir saat kaldı.” dedi ve hızla Alina’nın yanına doğru ilerledi. Alina’yı sallayıp “ Hadi uyan küçük prenses. Doğum gününü kaçırmak istemezsin dimi ?” dedi ve gülümsedi. Alina yavaşça gözlerini açtı ve “ Ne oldu Alice ? Hem sen nasıl girdin içeri ?” diye sordu. “Melanie kapıyı açtı. Sen bunları bırak da bir saat sonra doğum gününüz başlıyor. Bir an önce hazırlan.” dedi. Arka taraftan Melanie “ Ben duşa giriyorum.” dedi ve banyoya girdi. Alina “Hayır ilk ben gireceğim.” deyip yataktan hızlıca kalksa bile Melanie’ye yetişemedi ve “ Of cadı. Çabuk çık bari.” diyerek cümlesini tamamladı. Kate “ Ben salonu son kez kontrol edeyim. Siz de biraz acele edin. ” diyerek odadan ayrıldı. Alice ve Alina da giyeceği elbiseyi hazırladılar. Alina odayı toplamaya başladı ama çok heyecanlıydı. Bu her halinden belli oluyordu. Sürekli eli ayağı birbirine dolanıyordu. Bunun üzerine Alice “ Alina bir dur. Tamam odayı ben toplarım. Yeter ki sen sakin ol.” dedi ve gülümsedi. “Teşekkürler Alice.” diyerek karşılık verdi. Bu sırada Melanie duştan çıktı. Çok güzel olmuştu. Alina hayranlıkla Melanie’ye bakarak “ Çok güzel olmuşsun canım. Sarı sana çok yakışmış.” dedi ve banyoya girdi. Alice “ Melanie gerçekten çok yakışmış canım. Çok güzelsin.” dedi ve gülümsedi. Melanie de gülümsedi ve “Sağ ol canım.” dedi. Birlikte Alina’nın duştan çıkmasını beklemeye başladılar.

Alina banyodan çıkınca ikisinin gözleri de ona çevrildi. Melanie’nin de, Alice’nin de dili tutulmuştu. Alina bunları kendisine öyle bakarken görünce “ Ne oldu ? Çok mu kötü olmuşum ?” dedi ve aynanın önüne gidip kendine bakmaya başladı. İlk konuşan Melanie oldu. “ Hayır hayatım. Çok güzel olmuşsun. Seni görünce resmen dilim tutuldu.” dedi. Alina da “ Sağ ol canım. Gerçekten beğendiniz mi ?” diye sordu. İkisi de kafasını evet anlamında salladı ve Alice “ Evet çok beğendik canım. Bir de beş dakikaya kadar salonda doğum gününüz başlıyor. Biraz acele edin.” dedi. Bunun üzerine Alina ve Melanie hızlıca çantalarını aldılar ve hep beraber odalarından çıktılar.

Salona geldiklerinde çoğu kişinin gözleri Alina ve Melanie’ye çevrilmişti. Herkes onlara çok güzel olmuşsun, elbisen çok yakışmış gibi sözler söylüyordu. Alina ve Melanie de bunlara teşekkürler, sağ olun gibi kelimelerle karşılık veriyorlardı. Alina ve Melanie kraliçenin yanına giderken James Alina’yı durdurdu ve “Çok güzel olmuşsun ve doğum günün kutlu olsun.” dedi ve konuşurken Alina’ya bakmaya devam etti. Alina dan hoşlanıyordu. Ama bunu ona söyleyemiyordu. Onun çok güzel, zeki ve neşeli olduğunu düşünüyordu. Bu üzerine giydiği elbiseyi de çok beğenmişti. Kumral saçları ile çok uyumlu olduğunu düşündü. Alina da bu sırada James'e bakıyordu. Alina da Jamesden hoşlanıyordu ve yakışıklı buluyordu. James'in üzerine giydiği kıyafete baktı. Ona çok yakışmıştı. Siyah takım elbise beyaz teni, sarı saçları ve yeşil gözleriyle çok uyum sağlamıştı. Bunları düşünürken birden herkesin onu beklediğini hatırladı. Alina umarım rezil olmamışızdır diye düşünürken gitmek için “Teşekkürler James.” dedi. Bunu söylemesiyle James tüm düşüncelerinden sıyrıldı ve gülümsedi. Alina da gülümsemesine karşılık verdi ve kraliçeye doğru yürümeye devam etti. Kraliçenin yanına gittiğinde kraliçe konuşmaya başladı. “Öncelikle hepiniz hoş geldiniz öğrencilerim. Bugün bildiğiniz üzere Melanie, Alina, Elisha, Angela ve Lousie’nin doğum günü. Ayrıca özel güçlerini de alacakları gün. Partiyi başlatmadan önce herkesin merak ettiği şu özel güçleri olup olmadığına bir bakalım.” dedi, gülümsedi ve ilk Melanie’nin yanına gitti. Kraliçe Melanie’nin gözlerine baktı, elini tuttu ve anlaşılmayan birkaç kelime söyledi. Melanie bu sırada heyecandan düşüp bayılacak durumdaydı.Kraliçe elini bırakıp Melanie’ye gülümsedi ve “Kızım hayvanlarla ve bitkilerle konuşabilme gücüne sahipsin. Tebrik ederim.” dedi. Melanie şok olmuştu. Ne diyeceğini şaşırmıştı. En sonunda ağzından “Te-teşekkürler kraliçem.” dedi ve gidip Kate’e sarıldı. Alice’de onu tebrik edip sarılmıştı. Alice, Kate ve Melanie konuşurken Angela’nın gücü olmadığı söylenmişti ve herkes birden üzülmüştü. Alina da daha çok korkmaya başlamıştı. Alice Alina’ya bakıp güç vermeye çalışıyordu. Sıra Alina’ya geldiğinde Alina korkarak kraliçe’nin önüne oturdu. Kraliçe aynı şekilde Alina’nın elini tuttu, gözlerine baktı ve anlaşılmayan birkaç kelime söyledi. Bir süre sonra kraliçe elini bırakıp gülümsedi. Alina kasılmış gülümseyemiyordu. Kraliçe öğrencilere dönüp “Arkadaşınız Alina’nın da çok güzel bir özel gücü var. İleride olacak kötü olayları görebiliyor. Tebrik ederim seni Alina.” dedi. Alina şok olmuş bir durumda “Sa-sağ olun kraliçem.” dedi ve Alice’nin yanına gidip sarıldı. Özel güçleri olduğu için Melanie de Alina da çok mutluydu.

Özel güç verme merasimi geçtik den sonra hep beraber doyasıya eğlendiler. Hayatlarında hiç olmadıkları kadar güzel bir gün geçirip ve mutlu oldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angela Spike Grencer
Admin ! BD Profesörü ! Hufflepuff Bina Sorumlusu ! Müdür
Admin ! BD Profesörü !  Hufflepuff  Bina Sorumlusu ! Müdür
Angela Spike Grencer


Mesaj Sayısı : 122
Kayıt tarihi : 21/08/10
Yaş : 29

Cornelia Scarlett Empty
MesajKonu: Geri: Cornelia Scarlett   Cornelia Scarlett I_icon_minitimePtsi Kas. 29, 2010 7:52 am

Betimleme:25-23
Renklendirme:10-7
Akıcılık:20-15
Yazım ve noktalama:25-23
Sayfa Düzeni:10-10
toplam:88

Tebrikler...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yadigarlarrpg.yetkinforum.com
 
Cornelia Scarlett
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Harry Potter RPG :: Seçim ve Görünüm :: Rp Belirleme-
Buraya geçin: